Mahmut Hamsici
BBC Türkçe
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, 2019 yerel seçimleri ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı olarak 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bu kez bir ittifaka destek vereceklerse “koşul ve şartları olacağını” söyledi.
31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul’da nasıl bir tutum alacaklarına ilişkin BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kalmaz, yerel seçimlerde kentte aday çıkarıp çıkarmayacaklarının henüz belli olmadığını, bununla birlikte bir ittifaka desteğin ihtimal dahilinde olduğunu belirtti.
Kalmaz, tabanlarından gelen eleştiriler doğrultusunda bu seçimde “kazanımlarına odaklanacaklarını” aktardı ve görüşmeler için kapılarının hem Adalet ve Kalkınma Partisi hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ne açık olduğunu söyledi.
İstanbul’da hangi formüller gündemde?
HEDEP’in öncülü Halkların Demokratik Partisi (HDP) 31 Mart 2019 seçimlerinde, “Doğu kentlerinde kazanma, Batı kentlerinde ise iktidara kaybettirme” stratejisi doğrultusunda, birçok kentte tabanını CHP adaylarına oy vermeye yönledirmişti.
İstanbul da bu kentler arasında yer almıştı.
Tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 31 Mart 2019 öncesi bir açıklama yayımlayarak HDP tabanına oy kullanma çağrısı yapmış ve “Gerekirse bağrınıza taş basın ama mutlaka sandığa gidip ‘Faşizme hayır’ anlamına gelecek oyunuzu kullanın” demişti.
HDP ve Yeşil Sol Parti, Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tabanlarını, Millet İttifakı adayı, eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye yöneltmişti.
“Eleştiri ve özeleştiri sürecinin ardından parti kurullarında bir sonraki seçime yönelik yeni yol haritası” belirlediklerini söyleyen Kalmaz, “Biz önceki seçimde Batı’da kaybettirme eksenli bir durum gelişmesinden kaynaklı olarak talepte bulunmamıştık. Ama bu sefer halkımızın talepleri var. Halkımız diyor ki ‘Kazanım elde etmediğim bir ittifakta, bir seçimde ben yokum” diye konuştu.
“Yapılan toplantılarda iletilen görüşler doğrultusunda Türkiye çapında adaylarını ön seçimle belirlemek istediklerini” söyleyen Kalmaz, “asıl olarak iki büyük ittifakın dışında kalacakları üçüncü yol çizgisini benimseyeceklerini ama bazı kentlerde ittifak olabileceğini, henüz kesin olmamakla birlikte İstanbul’da da bunun ihtimal dahilinde olduğunu” belirtti.
Ancak 2019’daki durumun tekrarlanmayacağını ve bu kez kazanımlara odaklanacaklarını belirten Kalmaz, olası talepleriyle ilgili şunları ekledi:
“Örnek diyorum, afaki söylüyorum, A ilçesine biz deriz ki burada bizim adayımızla gireceğiz. Örnek diyorum Esenyurt olur, Adalar olur, başka yerler olabilir. Biz deriz ki biz kendi adayımızla girelim, siz burada bize destek verin, biz de şurada size destek veriyoruz. Diğer kalan muhtemel birlikte kazanacağımız yerde de potansiyelimiz bu kadar bunun karşısında da örnek diyorum, işte belediye başkan yardımcılıkları olabilir, meclis üyelikleri olabilir, müdürlükler olabilir.”
2024 yerel seçimlerinde en kritik yarışın İstanbul’da yaşanması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde katıldığı partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, ”Yeniden İstanbul mücadelenin parolalarından biri olacaktır” diye konuştu.
CHP ile İYİ Parti arasında yerel seçimlerde olası bir işbirliğine dair temaslar ise sürüyor.
CHP’nin, açıklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı Ekrem İmamoğlu. Cumhur İttifakı’nın İstanbul adayı ise henüz belli değil.
Kalmaz, İstanbul’da kilit parti konumunda olduklarını savunuyor:
“Ekrem İmamoğlu şunun farkında; biz olmadan kazanamayacağını çok iyi biliyor. AK Parti de şunun farkında; biz ona kaybettirme politikasını izlediğimizden kaynaklı kaybettiğinin çok farkında. Kilit parti olma noktası buradan geliyor.
“Böylesi bir gerçekliği var İstanbul’da HEDEP’in. Biz durup biz hiç kimseye destek vermiyoruz, hiçbir ittifakta yer almayacağız, sadece adayımızı çıkarıyoruz dediğimiz anda orada durum apayrı bir noktaya dönüşebilir.”
‘Bizimle görüşürken şeffaf ve cesur olunmalı’
Kalmaz, bu seçimde yine farklı olarak kendileriyle görüşmek isteyenlerin açıktan görüşmelerini beklediklerini de ekliyor.
“Biz meşru bir partiyiz. Mecliste üçüncü partiyiz. Özgür Özel İYİ Parti ile, Deva Partisi ile, Gelecek Partisi’yle nasıl görüşüyorsa, bizimle de bu meşruiyetle görüşmeli. Bu aynı zamanda iktidar için de bu geçerlidir.”
“Bakın biz şunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Yüzde bir, iki oyu olan bir partiye verilen değer kadar bize değer verilmemesini biz hem parti olarak hem halk olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla bizimle görüşürken şeffaf ve cesur olunması gerekiyor.”
“Özgür Özel gerçekten Türkiye’nin ikinci yüzyılında demokratikleşmesini istiyorsa cesur olması gerekiyor. Ve o cesaretini en iyi göstereceği alan da Kürtlere yaklaşımı.”
Sorumuz üzerine Kalmaz, ulusal anlamda Özgür Özel’in İstanbul özelinde de Ekrem İmamoğlu’nun şu ana kadar kendileriyle görüşme girişimi olmadığını söyledi.
İktidar partisi ile görüşülecek mi?
Kalmaz, yerel seçimlere sadece yerelde kazanımlar üzerinden bakmadıklarını, genel siyasete dair de talepleri olacaklarını, partilerin bu konudaki yaklaşımlarının, tutumlarında belirli olacağını ekledi:
“Sayın Öcalan’ın (Abdullah Öcalan) üzerinde tecrit durumu söz konusu. On binlerce üyemizin, çalışanımızın, yöneticimizin sürekli bir soruşturma altında olduğu, binlercesinin cezaevinde olduğu bir durum söz konusu. Dolayısıyla hukuksal anlamda değişim, dönüşüm yapılması açısından beklenti var. Yine bizim kimi ulusal anlamda dil ve kültürle ilgili taleplerimiz var. Kayyum meselesi var. Buna benzer kimi genel talepler var, hassasiyetler var.
“Biz, değer yargılarımıza hakaret etmeyen, bu konuda saygılı olan, eşitlik ilkesine uyan, her kesime bu konuda açığız. Bu Millet ittifakı olur, bu Cumhur ittifakı olur. Bu AK Parti olur, A partisi B Partisi olur fark etmiyor. Geçmişte olmayan şeyler değil bunlar. Geçmişte AK Parti ile buna benzer görüşmeler yapıldı. Bugün de aynı durumdayız, ki bu konuda daha realist, Türkiye’nin bütününü gözeten, Türkiye’nin demokratikleşmesi noktasında bu taleplere uyan herkesle biz oturup konuşmaya her zaman hazırız.”
Kalmaz, HEDEP ile iktidar partisi arasında, medyada iddia edildiği üzere yerel seçimler üzerinden bir temas yaşanıp yaşanmadığı sorusuna “Hayır” cevabını verdikten sonra ekledi:
“Görüşme, hasta tutsaklarla ilgiliydi. Sürekli, rutin bir şekilde yapılan görüşmelerdir. Bu talepler Adalet Bakanlığı’na iletilir. Uzun zamandır yapılıyor ama seçim yaklaştığı zaman gündem oldu.
“Ama yerel seçimlerle ilgili, İstanbul ile ilgili böyle bir görüşmemiz olmadı. Böyle bir görüşme olduğu zaman da biz kamuoyuna bunu açıklarız. Her gelen görüşme, her toplantımızı açıklarız anlamında söylemiyorum ama olası bir durum gelişiyorsa biz halkımızla kamuoyuyla bu görüşmeleri paylaşacağız.”
Sorumuz üzerine Kalmaz, böyle bir görüşmenin yapılmasının “sürpriz” olmayacağını, ancak iktidar partisinden de şeffaflık beklediklerini söyledi:
“Biz Dolmabahçe şeffaflığını bekliyoruz. O cesareti tekrardan hem iktidardan hem de muhalefetten bekliyoruz. Bu cesaretle bu şeffaflıkla gelirlerse bizim kapımız herkese açıktır.
“Bir önceki seçimde biz koşulsuz, şartsız destek verdik. Ama bu seçimde kesinlikle koşulsuz ve şartsız hiç kimseye verecek tek bir oyumuz yok. Nettir bu. Dolayısıyla aynı şeffaflığı, genel ve yerel anlamda her iki taraftan da bekliyoruz. Bu konuda daha cesurca bir adım atacaklarsa bizim kapımız açık. Buyursun, herkes gelebilir.”
Kalmaz, Türkiye İşçi Partisi’nin de içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçimdeki tavrına ilişkin sorumuz karşısında ise bu ittifakı çok önemsediklerini, bunun daha da büyüyeceğini, taktiksel değil, stratejik bir ittifak olduğunu, ittifakın yerel seçimlere yönelik tavrının ise tüm ittifak bileşenleri tarafından belirleneceğini belirtti.